İlginizi Çekebilir
  1. Ana Sayfa
  2. Çeviri

Yüz Tanıma Teknolojisinin Derebeyleri Oluşuyor

Yüz Tanıma Teknolojisinin Derebeyleri Oluşuyor
+ -

Gün geçtikçe daha fazla teknoloji şirketi, yüz tanıma teknolojisi ile kimliklerimiz ve yüz izlerimize sahip oluyor. Bu işler ilerleyen yıllarda tehlikeli bir hal alabilir.

Eskiden kimlik doğrulamak son derece basitti. Ehliyetinizde veya pasaportunuzdaki bir resmi göstermeniz yeterliydi ve bunlar cebinizde veya evinizde bir çekmecede bulunurlardı. Bugün, Microsoft Corp., Apple Inc. Ve yakında vergilerinin takibini çevrimiçi yapmak isteyen ABD vatandaşlarının yüzlerini tarayacak olan ID.me gibi daha az duyulmuş isimler aracılığıyla yüzler bir dizi dijital temsiliyle tanımlanabilecek.

Yüzeysel olarak bakıldığında bu hizmetler oldukça basit, ancak yüz izlerimizi işleyen şirketlerin sayısı artışta ve bu durum gelecekte nasıl tanımlanmak hatta sınıflandırılmak istediğimize dair bazı zor soruları gündeme getiriyor.

Yüz tanıma teknolojisi ve Ulusal Portre Galerisi

İnterneti Londra’daki Ulusal Portre Galerisi gibi düşünmek, günümüzün karmaşık yüz tanıma sağlayıcıları ağını hayal etmenin iyi bir yolu olabilir. Serbestçe sergilenen halka açık portreler, insanların sosyal medyada yayınladığı ve bazı yüz tanıma satıcılarının kazıdığı milyarlarca fotoğrafa benziyor. Bunu açıkça yapan şirketlerden biri ise Clearview AI Inc., ABD devlet kurumları ve polis departmanları, belirli şüphelilerle eşleyip eşleşmeyeceklerini görmek için 10 milyardan fazla halka açık fotoğrafı taramak için bu şirketin araçlarını kullanıyor. PimEyes ise hem araştırmacıların hem de sıradan kullanıcıların yüz eşleşmesi sağlamak için kullandıkları farklı bir arama motoru olarak örnek gösterilebilir. PimEyes ile kendinizin veya başkasının bir fotoğrafını kullanarak bu fotoğrafın internet üzerinde hangi platformlarda kullanıldığını tespit edebilirsiniz.

Ulusal Portre Galerisi’nde ilerlemeye devam ettiğinizde görmek için para ödemeniz gereken özel sergiler bulursunuz. ID.me, Microsoft, Apple ve diğer şirketleri yüzleri özel olarak işleyen ve doğrulamak için çalışan derebeyleri olarak nitelendirebiliriz.

Örneğin, Georgia ve Maryland başta olmak üzere birçok ABD eyaleti, kısa süre önce eyalet kimliklerini ve ehliyetlerini vatandaşlarının iPhone’larında saklamak için Apple’a başvurdu. İnsanların yüzleri, bir dizi sayıya benzeyen dijital bir temsil olan yüz izlerine dönüştürülerek bu işlem gerçekleştiriliyor.

Son olarak, Londra’daki galeride, eve götürüp istediğinizi yapabileceğiniz ıvır zıvırlarla dolu bir hediyelik eşya dükkânı var. Bu dükkânın çevrimiçi eşdeğeri, yalnızca yüz görüntülerini analiz etmek için araçlar satan yüz tanıma sağlayıcılarıdır. Örneğin, İsrail’in AnyVision Interactive Technologies Ltd. şirketi, polis departmanlarına yüz eşleştirme yazılımı satıyor ve kendi veritabanlarını kurmalarına müsaade ediyor.

Üçünden en popüler olanı muhtemelen Apple gibi şirketlerin “özel sergi” modelidir. Fakat bu alanda işler biraz karışıyor. Farklı şirketlerin aynı insanlar için farklı yüz izleri vardır, tıpkı parmak izimizin hep aynı olması ancak yaptıkları mürekkepli damganın her zaman biraz farklı olması gibi. Ve bazı şirketlerin veriler üzerinden farklı derecelerde mülkiyeti vardır. Apple, yüz izlerini kullanıcılarının telefonlarında saklar; Uber sürücülerinin yüzlerini doğrulamak ve maske taktıklarını kanıtlamak için işleyen, ancak üzerinden 24 saat geçtikten sonra silen Microsoft da aynı şekilde.

Buna karşılık, Virginia merkezli bir yüz doğrulama şirketi olan ID.me, bir hesap oluşturmak için bir video selfie yükleyen insanlardan 16 milyon yüz izini yönetiyor. Yakında, IRS (ABD Gelir Adresi), Amerikalıların web sitesi için giriş bilgilerini atmalarını ve vergi kayıtlarını çevrimiçi olarak yönetmek için ID.me yüz izi ile kendilerini doğrulamalarını talep edecek.

Bu sistemlerde aksaklıklar yaşanabiliyor ama genel olarak işe yarılıyorlar. Uber sürücüleri birkaç yıldır Microsoft’un teknolojisiyle yüzlerini tarıyor ve ID.me, talep sahiplerinin kimliklerini doğrulamak için birkaç ABD eyalet işsizlik kurumu tarafından kullanılıyor.

Ne olacak bu işlenen yüzler?

Büyük soru işareti, zaman içinde daha fazla şirket yüzlerimizi işlemeye başladığında ne olacağı ile ilgili.

Araştırmacı ve yüzlerin de dahil olduğu herkese açık veri kümelerini analiz eden kâr amacı gütmeyen bir kuruluş olan VFRAME’in yöneticisi Adam Harvey’e göre, yüz izleri içeren veritabanlarının sayısı artıyor. Temel teknolojinin çoğu açık kaynak ve geliştirmenin daha ucuz hale gelmesiyle ve kazılabilir milyarlarca fotoğrafla, bir yüz doğrulama satıcısı olarak mağaza kurmanın daha kolay hale geldiğine dikkat çekiyor.

Daha fazla şirket daha fazla yüz iziyle ilgilenirken, günümüzde reklam ağlarının reklam hedefleme için tonlarca kişisel veri alışverişinde bulunması gibi, bazılarının yüz verilerini analiz edilmek üzere başkalarıyla paylaşmaya başlaması akıl almaz bir şey değil. Ama yüz iziniz duyguyu analiz etmenin baka bir yolu olduğunda ne olur? Yoksa sizi dolandırıcıların hedefi mi yapıyor? Yüz tanıma, IRS gibi web sitelerinin daha güvenli çalışmasını sağlama potansiyeline sahiptir, ancak bu veritabanlarının büyümesi, parolalarla gelen aynı risklerden bazılarını yanında getiriyor. Ve parolalardan farklı olarak yüzler, şirketlerle ile paylaşılan çok daha kişisel belirteçlerdir.

Günümüzün yüz izlerinin derebeyleri, sıkı güvenlik vaat ediyor. IRS ve diğer devlet kurumları için geniş yüz izi veritabanını yöneten ID.me’nin CEO’su Blake Hall şunları söylüyor:

“Hiçbir zaman harici bir kuruluşa veritabanımıza erişim izni vermeyiz… Biyometrik veriler yalnızca görünür bir hırsızlık veya dolandırıcılık olduğunda paylaşılır.”

Ancak Harvey ve diğer mahremiyet savunucularının endişelenmek için iyi nedenleri var. Yüz tanıma geçmişte hata yaptı ve kişisel veriler de vicdansız bir şekilde çıkarıldı. Yüz tanıma pazarı finansman ve giriş yapanlar açısından büyürken, derebeylerini takip etmek çok zor bir hal alacak. Bu durum genellikle iyiye işaret değildir.

Bültenime Katılın

Hemen ücretsiz üye olun ve yeni güncellemelerden haberdar olan ilk kişi olun.

Yorum Yap